Sanatçı
Lefkoşa Bienali’nde Dikkat Çeken Bir Performans: PASS
Çağla Meknuze, 8 Kasım’da Lefkoşa Bienali kapsamında gerçekleştirdiği PASS isimli performansıyla ütopik bir gelecek kurgusu sunuyor.
Zaman, Mekân ve Yaratım Arasında: Sanatçı Rezidansları
Eldem Sanat Alanı, Garp Sessions, Maison Magi ve Tom of Finland Foundation... Farklı coğrafyalardan sanatçılara ev sahipliği yapan bu rezidanslar, üretimle mekân arasındaki ilişkiyi yeniden tanımlıyor.
Katmanlar ve Zamanın İzinde: Marcus Graf Küratörlüğünde İki Sergi
Anna Laudel Istanbul, 28 Kasım tarihinde Jochen Proehl’in Kazılmış Görüler: Yer ve Bellek Katmanları başlıklı kişisel sergisini ve Kabine 05/25: Ekspresyonizm ve Yeni Nesnellik Dün ve Bugün başlıklı karma serginin kapılarını izleyiciye araladı. Her iki serginin küratörlüğünü de Marcus Graf üstleniyor.
Ryan Gander’in Türkiye’deki İlk Sergisi: Kediler, Saksağanlar ve Toplumsal Alegoriler
Ryan Gander’in PİLEVNELİ Dolapdere'de açılan kişisel sergisi, birey ve kolektif arasındaki ilişkileri, kamusal ve özel alanları sorgulayan bir keşif alanı sunuyor.
Sultanbeyli’de Toplumsal Deneyim Ufkunu Genişletme Çabası: YUNT
Elveren ve Meriç Öner’in küratörlüğünü üstlendiği VarYok adlı sergi, YUNT’ta ziyarete açıldı. Üç bölüm hâlinde bir yıla yayılan sergi; kişiler, cisimler, mekânlar ve tarihler aracılığıyla birbirine teğet geçen geçmiş ve gelecek tahayyüllerini ortaya seriyor.
Atölye: Çağla Ulusoy
“Eserin Yolculuğu” serisinin bu ayki ilk durağı, genç bir isim olan Çağla Ulusoy’un Moda’daki atölyesinde başlıyor.
Hayati Misman: Altmış Yıllık Bir Renk ve Biçim Yolculuğu
Köy Enstitüsü’nün atölyelerinden Kassel’e, oradan Ankara’daki üretim yıllarına uzanan bir hikâye… Hayati Misman, altmış yıllık sanat yaşamıyla hem kuşaklar arası bir tanıklık hem de Türkiye sanatının evrimini sunuyor.
Ai Weiwei: “Artık hiçbir şey beni korkutmuyor... Korkunun bir faydası yok.”
Pekin doğumlu sanatçı ve aktivist Ai Weiwei, son dönemde Ukrayna’daki cephe hattına yakın bölgelerde zaman geçirdi. Sanatçı, silahlı çatışmalara yanıt niteliğinde büyük ölçekli bir yerleştirmeyi Kiev’de sergiledi. Ayrıca, bir Ukrayna treninde Lego parçalarından oluşturduğu özel bir çalışmayı da izleyiciyle buluştu.
Üç zamanlı ve çok katmanlı aynalar
Günümüz Türkiye sanatının yaşayan en önemli imzalarından, kavramsal sanatın uluslararası yıldızlarından, bizim çağdaş sanatımızın ise hiç tartışmasız öncülerinden Sarkis’in yeni sergisi Edirnekâri Çerçeveli Beş İkona, Dirimart Dolapdere’de 3 Eylül-12 Ekim tarihleri arasında izleyiciyle buluştu.
Ardan Özmenoğlu ve Cansu Yıldıran Sonbaharda İki Uluslararası Bienale Katılımını Duyurdu
Ardan Özmenoğlu ve Cansu Yıldıran, Lefkoşa ve Shanghai bienallerinde empati, bakım ve ilişkisel yaşam biçimlerine odaklanan işleriyle yer alıyor.
Dijital Bilincin İzinde: Ecem Dilan Köse’nin Yeni Sergisi ID.exe / the human patch
Ecem Dilan Köse, ID.exe / the human patch sergisiyle insan bilinci ile yapay zekâ arasındaki sınırları duyusal, etkileşimli ve kırılgan bir deneyim alanına dönüştürüyor.
Klasik bir galerici değil, farklı bir temsil modeli: Neş'e Erdok Sanatçı Temsilcisi Kerem Malikler
“Eserin Yolculuğu”nun ikinci durağında, Neş’e Erdok eserlerinin sanatseverlerle buluşmasını sağlayan bir isimle beraberiz: Kerem Malikler. Bir eserin yolculuğu yalnızca atölyeyle sınırlı değildir; sergiler, koleksiyonlar ve sanat ortamı da hikâyenin ayrılmaz parçalarıdır. İşte tam da bu noktada devreye; sanatçının birlikte çalışmayı tercih ettiği galerisi ya da temsilcisi girer.
Latif Demirci’nin Ardından; Mizah Nerede Kaldı?
İş Sanat’ın İstanbul ve Ankara’da binlerce ziyaretçiyle buluşan Yazan-Çizen Latif Demirci sergisi, İstanbul'dan sonra Antalya'daydı. Sanatçının karikatürleri, suluboyaları ve defterlerinden özel bir seçki 19 Ekim’e dek görülebiliyor. Bir dönemin gazetelerde heyecanla beklenen karikatür köşeleri, yok satan mizah dergileri… Latif Demirci’nin çizgileri, o soruyu sorduruyor: Mizah nerede kaldı?
Eserin Yolculuğu / Atölye: Neş'e Erdok
Geçtiğimiz sayıda başlayan Eserin Yolculuğu serisinin ikinci durağında Türk resim sanatının usta ressamlarından Neş’e Erdok’un atölyesine konuk oluyor, onun dünyasını inceliyoruz.
“Sanat bağımsızdır ama mutlaka içinde toplumsallık taşır”
Yeni romanı Bekle Beni ile aşkı, dostluğu, aile bağlarını ve özgürlük tutkusunu yan yana getirerek bir toplumun sancılı dönüşümüne ayna tutan Zülfü Livaneli: “Otorite, bağımsız düşünceden hiç hoşlanmaz. Çünkü hepimizi sürüde tutmak ister,” diyor.
Meczup Şairler: Okunamaz Çağın Kehaneti
Tekno-ritüellerin, sonik mimarilerin, robotik koreografilerin ve algoritmik ritimlerin kesiştiği bir dünyada, PİLEVNELİ’nin Dolapdere’deki mekanındaki :mentalKLINIK’in Meczup Şairler başlıklı sergisi, insanın parçalanmış varoluşunu sahneleyen bir ayna, bir kehanet.
Optik illüzyonların açtığı dijital dünyalara doğru: 40 yıllık Peter Kogler retrospektifi
Sevil Dolmacı İstanbul’da açılan 40 Years: A Retrospective, Peter Kogler’in bilgisayar destekli görsellerden video projeksiyonlara uzanan yolculuğu aracılığıyla izleyiciyi mekân ve zaman algısını sorgulayan sürükleyici bir dijital dünyaya davet ediyor.
Dün bugünse yarının sınırları nerede?
Sanatçı Hale Tenger’in 8 Şubat 2026’ya dek The Art Gallery of Western Australia’da (AGWA) izleyiciyle buluşan kapsamlı sergisi BORDERS/BORDERS, sadece coğrafi sınırları değil; zihinsel ve politik sınırlarımızı da sorgulatıyor. Tenger’in son 30 yıla yayılan işleri üzerinden kurduğu anlatı, geçmişin izlerini bugünde aratırken, geleceğe dair kaçınılmaz soruları da beraberinde getiriyor: Çok şey değişiyor gibi görünse de aslında hiçbir şey değişmiyor olabilir mi?
Yükselen Genç Sanatçılar: Irene Molina
Irene Molina (1997), Universidad de Granada’da Güzel Sanatlar lisansını, Universidad de Málaga’da Sanatsal Üretim yüksek lisansını tamamladı. Madrid’de yaşayan ve çalışmalarını sürdüren sanatçı, dijital kültürün heykelsi formda nasıl bedenleşebileceğine odaklanıyor.
Marina Abramović, 2026’da Venedik Galleria dell’Accademia’da Tarihi Bir Solo Sergiyle Yer Alacak
1817’de kapılarını açan Galleria dell’Accademia’da büyük bir sergiye ev sahipliği yapan ilk yaşayan kadın sanatçı Marina Abramović olacak.
Jannis Kounellis’in eserleri, CI’ın 20. edisyonunda
20. yüzyılın önde gelen sanatçılarından Jannis Kounellis’in eserleri, Akbank işbirliğiyle Contemporary Istanbul’un 20. edisyonunda, Hasan Bülent Kahraman küratörlüğünde gerçekleşen Uzun Hikâyenin Yarısı sergisiyle izleyiciyle buluşuyor. Kahraman, “Kounellis’in bir dizi yapıtının dünyadaki ilk sergisini CI 20’de açıyorum” diyor.
Yeryüzü dönüşürken kamera nereye bakmalı?
Edward Burtynsky’nin Türkiye’deki ilk büyük solo sergisi Dönüşen Yeryüzü, Borusan Contemporary’nin ev sahipliğinde Perili Köşk’te 20 Eylül 2025 - 16 Ağustos 2026 tarihleri arasında, Marcus Schubert küratörlüğünde devam ediyor. Burtynsky, “Kendimi bir hikâye anlatıcısı olarak görüyorum” diyor.
Dilimizde Biten Nakarat
Canan Tolon insanı doğanın karşısına/dışına/ötesine konumlandıran manzara anlayışının dışında kalarak doğanın içinden, tam ortasından sorular soruyor. Dirimart Pera’daki Nakarat sergisi, doğayla var olan ilişkimizin, tekrarlarla artık duyulmaz hale getirdiklerimizin estetik, tekinsiz bir sorgusu
Suzanne Lazy: “Görsel etki yaratmak için çok şeyden vazgeçmeye hazırım”
Amerikalı performans, enstalasyon, video sanatçısı ve eğitimci Suzanne Lacy, 12 Eylül - 14 Aralık tarihleri arasında Sakıp Sabancı Müzesi’nde açacağı Birlikte / Togæther isimli sergisiyle ilk kez İstanbul’da olacak.
Juliette Minchin’den Zeyrek Çinili Hamam’da spekülatif ritüeller
Juliette Minchin, İstanbul’daki ilk kişisel sergisi Where the River Burns ile Zeyrek Çinili Hamam’da ritüel, arınma ve dönüşüm temalarını keşfediyor.
Dar alanın seslerine kulak vermek
Biz ve Onlar sergisi Cevdet Erek’in karşılıklı etkileşim imkanlarına dair sorduğu soruları Liverpool Bienali’nin ardından, Galeri Nev İstanbul’da izleyiciyle buluşturuyor. Tek ses olmuş bağırışların ve iri yapılarla daralan alanlarda çok seslilik ihtimalinin sorgusu, bu kez misafir tribünleri aracılığıyla görünür oluyor.
Murat Morova: “Bir hayatı, hayat yapmışım galiba”
Sanatçı, galerici ve koleksiyonerinden oluşan üç ayaklı yazı dizisinin ilkinde sanatçı Murat Morova ile çocukluğundan başlayarak yaşamının dönüm noktalarına, beslendiği kaynaklara, eserlerinin hikayelerine ve yaşamla kurduğu bağa uğrayan, yer yer bize de ortaklıklar sunan çok duraklı bir sohbet ettik.
Türk resminin zaman tüneli
Artam Antik A.Ş., 12-21 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek 401. müzayedesinde, Türk resim sanatının erken dönemlerinden günümüze uzanan zengin seçkisi ile sezonu açıyor.
Bir Ressam Olarak Fazıl Say
Sanatlararası bir yolculuk: “Ben notaları renklerle öğrenmiştim. Do mavi, re kırmızı, mi yeşil, fa sarı gibi. Ondan sonra hayatım boyunca hep renkli kalemlerle çalıştım,” diyen Fazıl Say ile renk, ses, hafıza ve gelecek üzerine bir söyleşi
ORHAN PAMUK: “ Resim, zihinle değil, gövdeyle yapılır"
Orhan Pamuk, ressamlığının hikayesini, resim çalışmaları ve sanata dair duyduğu tutku hakkında ilk kez The Art Newspaper Türkiye’ye özel konuştu!





























