British Museum’daki eserlerin iadesine dair tartışmalar, son açıklanan belgelerle uluslararası diplomasi alanında dikkatleri yeniden üzerine çekti. Haberde yer alan iddialar ve Türkiye’nin sürece dair pozisyonunu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, The Art Newspaper Türkiye için değerlendirdi.

Sanatçı Hale Tenger’in 8 Şubat 2026’ya dek The Art Gallery of Western Australia’da (AGWA) izleyiciyle buluşan kapsamlı sergisi BORDERS/BORDERS, sadece coğrafi sınırları değil; zihinsel ve politik sınırlarımızı da sorgulatıyor. Tenger’in son 30 yıla yayılan işleri üzerinden kurduğu anlatı, geçmişin izlerini bugünde aratırken, geleceğe dair kaçınılmaz soruları da beraberinde getiriyor: Çok şey değişiyor gibi görünse de aslında hiçbir şey değişmiyor olabilir mi?

Erol Tabanca, Eskişehir’de yarattığı kültür inşasının ardından rotasını Bodrum’a çeviriyor. Ama bu kez hedefi, üretimin tam kalbinde atacağı bir sanat üssü yaratmak: “ERRA”

Eylül ayı; İstanbul'da sanat takviminin dolmaya başladığı ay. Ancak bu sene şehre yeni bir soluk geliyor. Haliç’in kadim hikayeleri ve imparatorluk dönemlerinden miras kalan taş dokusu, Aliée İstanbul ve Tersane Istanbul’da çağdaş sanatla yeniden hayat buluyor. Tersane İstanbul Sanat ve Kültür Direktörü Aslı Ünal’dan dinledik…

BMW, yalnızca mühendislikteki başarılarıyla değil, kültür ve sanat alanındaki uzun soluklu iş birlikleriyle de küresel ölçekte ayrı bir kulvarda konumlanıyor. Art Car projesi 50. yılını kutluyor. BMW Group Kültür Etkileşimi Küresel Lideri Dr. Thomas Girst, “Biz sponsor değil, iş ortağıyız” diyor.

Christie’s’in “Augmented Intelligence” müzayedesinde eserleri sergilenen Refik Anadol, Sarp Kerem Yavuz ve Alkan Avcıoğlu’nun yanı sıra; Christie’s Müzayede Evi Dijital Sanat Direktörü Nicoles Sales ve sanatçılar Melih Çebi, Erdem Topsakal ve Vikki Bardot ile yapay zekânın sanattaki yerini konuştuk. Art Newspaper Türkiye’ye özel bu söyleşide, “Yapay zekâda neredeyiz? Neleri başardık, neler eksik?” sorularını birlikte tartıştık

Scott Reyburn haberinde küresel sanat piyasasındaki daralmayı, dijitalleşmenin yeni bir dünya düzeni kurduğunu ve kuşak değişiminin etkisini ele alarak büyük servet transferine dikkat çekmişti. Peki gerçekten böyle mi? Peki ya Türkiye’de durum ne olacak?

Edward Burtynsky’nin Türkiye’deki ilk büyük solo sergisi Dönüşen Yeryüzü, Borusan Contemporary’nin ev sahipliğinde Perili Köşk’te 20 Eylül 2025 - 16 Ağustos 2026 tarihleri arasında, Marcus Schubert küratörlüğünde devam ediyor. Burtynsky, “Kendimi bir hikâye anlatıcısı olarak görüyorum” diyor.

İstanbul’u uluslararası arenada çağdaş sanat rotalarından biri yapan Contemporary Istanbul 20. Edisyonu ile başlıyor! Tersane Istanbul'da, 24-28 Eylül 2025 tarihleri arasında gerçekleşecek olan bu sanat buluşmasında uluslararası galeriler, sanatçılar ve koleksiyonerler yeniden bir araya geliyor. Akbank'ın ilk yıldan beri ana partneri olduğu Cl'ın 20. Edisyon bu sene çok daha dolu bir program ile 20. Yılını kutluyor.

İstanbul’u küresel sanat rotalarında bir aktarma noktası değil, bizzat yeni bir durağı yapan Contemporary Istanbul’un 20 yıllık hikayesini Ali Güreli ve Rabia Güreli’den dinledik.

Artam Antik A.Ş., 12-21 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek 401. müzayedesinde, Türk resim sanatının erken dönemlerinden günümüze uzanan zengin seçkisi ile sezonu açıyor.

Paris’ten Roma’ya, Christian Dior’un zarafetle örülmüş mirası La Galerie Dior ve Dolce & Gabbana’nın kalpten ellerle anlatılan masalı Dal Cuore alle Mani… Modanın sanatla kesiştiği bu iki büyüleyici anlatı, geçmişin ilhamıyla bugünün yaratıcılığına dönüşüyor.

Jim Carrey’den Robbie Williams’a, Johnny Depp’ten David Bowie’ye… Fırça darbelerinde yeniden doğan yıldızlar, koleksiyonlarında sakladıkları isimlerle sanat tarihine not düştü: Warhol, Banksy, Basquiat, Hirst ve daha niceleri...

İş Sanat’ın “Herkes İçin Sanat: Anadolu Sergileri” başlıklı projesi, Türkiye İş Bankası’nın Çal Şubesi’nde hayata geçti. Projenin kültürel arka planı ve sosyo-estetik hedeflerini, Prof. Dr. Gül İrepoğlu ve Zuhal Üreten’e sorduk.

Dönüşümler koleksiyoner profilini nasıl etkiliyor? “Evime yakışır” ya da “Bu daha ucuz” diyerek eser seçen izleyicilerin sayısı, sanatçıyla duygusal ya da düşünsel bir bağ kuran koleksiyonerleri geçti mi? Yanıtları, bu dönüşümün tam merkezinde duran galerilerle konuştuk.

Seçkin Pirim’in sanatın zaman ve mekan sınırlarını aşan bir yolculuğa çağırdığı Zamanlı-Zamansız sergisi kasım ayına dek Baksı Müzesi’nin gelenekselliğin modernlikle yoğrulduğu mistik atmosferinde sanatseverleri bekliyor. Prof. Dr. Hüsamettin Koçan’ın vizyonu olan “Akarsu Üstünde Konuşmalar”, 2024 Ütopya Atölyeleri Sergisi ile Sessiz Hayaller Büyük Hikayeler sergisi de müzenin bu yaz programında yer alıyor.

Tarihin kalıntılarının arasında, loş ışıklar eşliğinde yürümek sosyal medya fotoğrafları için büyük bir nimet olurdu, değil mi? Alman sanat tarihçisi Jochen Boberg, “gece müzeciliği” fikrini bulurken elbette bunu düşünmemişti… Bu yaz ise Türkiye’de neredeyse her biri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan 13 şehirdeki 27 müze ve ören yeri, gece bir filmin içinde hissettirmek için kapılarını açıyor.

Avangart moda tasarımcısı Rick Owens, moda dünyasının kalıplarını yerle bir eden estetik bir anarşist. Onun evreninde gotiğin karanlığı ile baroğun zarafeti ustalıkla iç içe geçiyor. Şimdi bu büyülü evren, Paris’teki Palais Galliera’da açılan ilk retrospektif sergisi Temple of Love ile adeta bir mabet olarak karşımızda.

Prens, Var Bunlar ve İsmet Ve gibi projelerle dijitali parselleyen, oyuncu ve senarist Kerem Özdoğan, bağımsız sinemanın sanat sayılıp dizilerin “çerezlik” görülmesini farklı bir yerden ele alıyor. Bu ayrımı tartışmaya açarken de sanatın tanımını dönüştüren bir yerden konuşuyor.

On yılı aşkın süredir kitap, yazı, kütüphane gibi zihinsel üretim alanlarının izini süren sanatçı Ali Kazma, İstanbul Modern’deki Aklın Manzaraları sergisinde aklın izlerini görüntüye dönüştürüyor. 1 Şubat 2026’ya kadar, Öykü Özsoy Sağnak ve Demet Yıldız Dinçer küratörlüğünde devam eden sergi, Kazma’nın 2010’lardan itibaren kitap ve edebiyat üzerine odaklandığı çalışmalarını, video yapıtlarını ve geniş fotoğraf arşivinden bir seçkiyi ağırlıyor.

Pop art akımının öncüsü Andy Warhol, tüketim kültürünü hem eleştiriyor hem de onunla ustalıkla oynuyordu. Warhol’un zamanı dondurma arzusu yalnızca sanatına değil, hayatının her alanına da damga vurdu. Ece Şahan, sanatçının saat koleksiyonundan tekrar saplantısına uzanan detaylarla, geçmişten bugüne iz süren bir anlatı kuruyor.

Kendisi Paris’te yaşıyor, eserleri ise Avrupa’nın önde gelen galerilerinde hayat buluyor; Londra, Paris ve İstanbul bu yolculuğun durakları. Son sergisi Microswitch vesilesiyle yaptığımız sohbet de, tıpkı bu şehirler gibi sanatın farklı yüzlerine açılan bir yolculuğa dönüşüyor.