Geçmişten gelen fırça darbelerini izlerken her renk bir hikâye anlatıyor gibi gelir. Her eser, yaşanmış bir ömür; koleksiyoncular ve sanatseverler için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibi parlar… Müzayede evlerinde ise bu hazineler, duvarlar ve ışıkla bütünleşerek yeni yaşam alanına taşınmayı bekler.
Artam Antik A.Ş.’nin 401. Müzayedesi de tam olarak sanatseverleri böyle bir yolculuğa çıkarmaya hazırlanıyor. Türk resim sanatının farklı kuşaklarını bir araya getiren müzayedede, her eser bir zaman yolculuğuna davet eden bir bilet niteliğinde. Artam Antik A.Ş.’nin yöneticisi Olgaç Artam da bu özel seçkileri bir araya getirirken koleksiyoncuların beklentilerini ön planda tuttuklarını vurguluyor: “Koleksiyoncuların aradığı en seçkin eserleri müzayedelerimizde bir araya getirmek için çalışıyoruz. 2017 yılında artam.com üzerinden başlattığımız online müzayedelerimizle bugün 30 bine yakın üyeye hizmet veriyoruz.” Olgaç Artam, 45 yılı aşkın süredir Türk sanat piyasasında yaşanan gelişmelere nasıl tanıklık ettiklerini anlatıyor. Bu süreçte sanat eserlerine gösterilen ilginin her geçen yıl arttığını gözlemlediklerini belirtiyor. Son yıllarda ise bu ilginin hiç olmadığı kadar yoğun bir seviyeye ulaştığını vurguluyor: “Müzayedelerimizdeki satış rakamları ve artan alıcı sayısı bu durumu açıkça ortaya koyuyor.”
Artam Antik A.Ş.’nin 401. Müzayedesi’ne dönecek olursak; 20. yüzyılın başından günümüze uzanan kapsamlı seçkisiyle, Türk resim sanatının farklı kuşaklarını ve üsluplarını bir arada deneyimleme fırsatı sunuyor. İlk Türk primitif ressamların pastoral manzaralarından Ruhi Arel’in incelikli renklere sahip İstanbul peyzajına; Sabri Berkel’in 1930’lara ait peysajından Hikmet Onat’ın 1950’lere tarihlenen karakteristik manzarasına ve günümüz çağdaş sanatının usta isimlerine kadar geniş bir yelpaze sunuyor.

Turan Erol, Natürmont
Müzayede’nin öne çıkanları
401. Müzayede’nin öne çıkan isimlerinden ilki kübizm ve konstrüktivizmi Anadolu motifleriyle harmanladığı özgün üslubuyla Türk resim tarihine iz bırakan Nurullah Berk. Sanatçının “Ağaçlar” konulu etkileyici tablosu, kompozisyonun dengesi ve güçlü renk armonisiyle dikkat çekiyor. Ayrıntılı ve özenli bir işçilikle ele aldığı kompozisyonlarında minyatürlerin renk ve çizgi istifinden yola çıkan Oya Zaim Katoğlu, Marmara’da İlk Kar eseri ile öne çıkıyor. Mahmud Cuda’nın Yemişler isimli natürmort çalışması da ilk kez müzayedeye çıkacak özel eserlerden biri.
Abidin Dino’nun en bilinen ve aranan serilerinden olan Çiçekleme’den zarafet ve hareketi aynı yüzeyde buluşturan kompozisyonu; Ferruh Başağa’nın renk ve form arayışındaki derinliği yansıtan görkemli yapıtları; sanatıyla yaşadığı çağın ve toplumun tanığı olan Nuri İyem’in hem figüratif hem de peyzajlarını içeren yapıtları müzayedeye damga vuruyor.
Turan Erol’un farklı dönemlerinden özel eserleri onun şiirsel, incelikli anlayışını gözler önüne sererken; doğaya titizlikle bağlı Edip Hakkı Köseoğlu’nun daha önce hiç görülmemiş özel yapıtları sanatseverlere yeni keşifler vaat ediyor. Balıkçı temalı yapıtlarıyla tanınan Mustafa Esirkuş’un deniz kültürünü yalın ama etkili bir anlatımla sunan tuvalleri; Burhan Uygur’un içsel dünyayı yansıtan sembolik dilini gözler önüne seren yapıtları; doğayı daima bir yol gösterici olarak alan Avni Arbaş’ın çok sesliliğini içeren farklı dönemlerinden yapıtları yakın dönem Türk resmine dair güçlü bir bakış sunuyor. Müzayede ayrıca içtenlikli, kararlı üslubuyla bir renk ve çizgi ustası olan Leyla Gamsız, devinim dolu ritmik kompozisyonlarıyla kendine has bir dil inşa eden Mustafa Ata, tasavvuf geleneğini sanatının merkezine yerleştirerek eşine az rastlanır bir dünya oluşturan Erol Akyavaş ve duvarlar aracılığıyla kent kültürünün toplumsal, kültürel ve politik dönüşümünü araştıran Burhan Doğançay’ın da aralarında bulunduğu Türk çağdaş resmine damga vurmuş ustaların öne çıkan yapıtlarını bir araya getiriyor.
401. Müzayede’de yer alan yapıtlar, www.artam.com adresinde ve 12-21 Eylül tarihleri arasında Artam Antik A.Ş.’nin ana binasında, Maçka’daki Antik Palace’ta görülebilecek.

Oya Zaim Katoğlu, Marmara'da İlk Kar
Artam Antik A.Ş. Yöneticisi Olgaç Artam: “Son yıllarda modern ve çağdaş sanat eserlerine ilgi özellikle yoğun”
“Müzayedelere olan ilgi, koleksiyoncu sayısıyla doğru orantılı olarak artıyor. 2000’li yılların başından itibaren koleksiyonculuk konusunda ülkemizde önemli adımlar atıldı. Sadberk Hanım Müzesi, Sabancı Müzesi, İstanbul Modern, Pera Müzesi, Elgiz, Arter, Arkas ve OMM gibi özel müzelerin açılmasıyla birlikte Türkiye, özel müzecilik alanında önemli bir döneme girdi. Bu müzeler hem Türk sanatçılarının sergilerini hem de yurt dışından getirilen önemli sergileri sanatseverlerle buluşturarak toplumun sanat algısını dönüştürdü. Daha fazla insan sergi gezmeye, müze ziyaret etmeye ve sanat etkinliklerini takip etmeye başladı. Böylece gelecekte etkilerini daha da net göreceğimiz bir koleksiyoner bilinci oluştu. Örneğin, İstanbul Modern’in açılması; fuarlardan müzayedelere, sanat fonlarından sponsorluklara kadar çağdaş sanatın her alanında büyüme sağladı. Modern Türk resmine değer kazandırdı, açtıkları sergiler ile sanat eserleri hak ettikleri ilgiyi görmeye başladı. Son yıllarda modern ve çağdaş sanat eserlerine ilgi özellikle yoğun. Nejad Melih Devrim, Burhan Doğançay, Erol Akyavaş, Nuri İyem, Mübin Orhon, Nurullah Berk, Ömer Uluç, Neşe Erdok, Turan Erol, Avni Arbaş, Ferruh Başağa ve Abidin Dino gibi usta isimlerin eserleri geçtiğimiz sezonun en çok rağbet görenleri oldu. Genç koleksiyoncuların sayısındaki artış ve Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen alıcıların çoğalması, sanat piyasamız açısından son dönemin en sevindirici gelişmeleri arasında yer alıyor. Eylül ayında gerçekleştireceğimiz müzayedede birbirinden değerli sanatçılarımıza ait eserleri bir araya getiriyoruz. Tüm sanat severleri Modern ve Çağdaş Türk resminin adeta zaman tüneli niteliğindeki bu sergiyi müzayede öncesinde görmek için Antik Palace’a bekliyoruz. “