1908 Paris doğumlu Dominique Schlumberger; hayatının büyük bölümünü ABD’de, Teksas ve New York’ta geçireceğini, Amerika’nın en önemli “Amerikan Sanatı koleksiyoneri” olacağını, Houston’da Menil Collection müzesini kuracağını ve bir gün “Ulusal Sanat Madalyası” alacağını nereden bilebilirdi…

Sanat aracısı, artık yalnızca bir sergi düzenleyicisi değil; aynı zamanda bir hikâye kurgucusu, dijital topluluklarla bağ kuran bir iletişimci ve algoritmalarla uyumlu bir stratejist olmak zorunda. Bu yeni rol hem estetik duyarlılığı hem de teknolojik sezgiyi aynı anda talep ediyor.

Yapay Zekâ’nın geliştirilmesi ve yaygın kullanımı, telif haklarını, sınaî mülkiyeti, patenti, markayı yakından ilgilendirmektedir. Güncel mevzuata, hukuk felsefesine ve hukuk nosyonuna göre şimdiden teamülleri oluşturmaya başladığımız göz önüne alınırsa dijital geleceğin şekillenmesini teminen Evrensel Hukuk yaklaşımına göre titizlikle çizilecek yasal çerçevenin önemi daha da artmaktadır.

Yapay zekanın sanat dünyasında eleştirmen olarak aktif olduğu örnekler giderek artıyor. Müzik, plastik sanatlar ve hatta edebiyat gibi birçok alanda bu teknoloji kullanılmakta

Mimaride boşluk kavramının kökeni Roma ve Orta Doğu’da açık avluların yaygın olduğu antik yapılara kadar uzanır. Doğal ışık, havalandırma gibi teknik amaçlara ek olarak bu boşluklar yaşayanların bir araya gelmesi için tarih boyunca sosyal alanlar yaratır

Haldun Dostoğlu'nun The Art Newspaper Türkiye'nin BEKLENMEDİK başlıklı köşesinde yayınlanan yazısı

Münter’in Kandinsky beim Landschaftsmalen eserindeki sevgi ve manzara arasındaki etkileşimden yola çıkarak, sanat, duyguları nesnel etkilere dönüştürerek izleyiciyi dünyayla duyarlı bir bağ kurmaya davet eden bir araç mıdır?