Geçtiğimiz sayıda başlayan Eserin Yolculuğu serisinin ikinci durağında Türk resim sanatının usta ressamlarından Neş’e Erdok’un atölyesine konuk oluyor, onun dünyasını inceliyoruz.

Gündelik nesneleri devasa ve mizahi enstalasyonlara dönüştüren Joana Vasconcelos, Te Danzante ile İstanbul’da kültürler arası bir diyalog kuruyor.

İstanbul’un kalbinde tarihin görkemiyle çağdaş sanatın enerjisi buluştu. 20. yılında Contemporary Istanbul, yalnızca bir fuar değil; kentin kültürel kimliğini yeniden yazan bir buluşma oldu. 24–28 Eylül tarihleri arasında gerçekleşen 20. edisyon, 16 ülkeden 52 çağdaş sanat galerisine ev sahipliği yaptı; 579 sanatçının 931 eseri, toplam 54.320 ziyaretçiyle buluştu.

Yeni romanı Bekle Beni ile aşkı, dostluğu, aile bağlarını ve özgürlük tutkusunu yan yana getirerek bir toplumun sancılı dönüşümüne ayna tutan Zülfü Livaneli: “Otorite, bağımsız düşünceden hiç hoşlanmaz. Çünkü hepimizi sürüde tutmak ister,” diyor.

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin yeni sergisi Yan Yana: Melahat ile Eşref Üren ve Eren ile Bedri Rahmi Eyüboğlu, sanat tarihi yazınının gölgede bıraktığı arka bahçelerde, el ele yürüyen sanatçılarla ilgili eleştirel bir kapı açıyor.

Tekno-ritüellerin, sonik mimarilerin, robotik koreografilerin ve algoritmik ritimlerin kesiştiği bir dünyada, PİLEVNELİ’nin Dolapdere’deki mekanındaki :mentalKLINIK’in Meczup Şairler başlıklı sergisi, insanın parçalanmış varoluşunu sahneleyen bir ayna, bir kehanet.

Crippa, 1 Kasım'dan itibaren yeni görevine başlayacak.

Bor Sanat ve EXIT iş birliğinde gerçekleşen, Beral Madra, Ebru Nalan Sülün ve Missem Canmutlu’nun danışmanlığında hazırlanan Konuk Sanatçı Programı, MAYA sergisiyle; “kolektif ruh”un izini sürüyor.

Abu Dhabi’nin sanat ekosisteminin gelişimi, yıllardır süregelen çalışmalar sonucu gerçekleşti.

Clément Delépine liderliğindeki 2025 Art Basel Paris edisyonu, 24-26 Ekim 2025 tarihleri ​​arasında, (ön izleme günleri ise 22 ve 23 Ekim 2025 tarihlerinde) başkentin kalbinde bulunan ikonik Grand Palais'de gerçekleşecek.

Sevil Dolmacı İstanbul’da açılan 40 Years: A Retrospective, Peter Kogler’in bilgisayar destekli görsellerden video projeksiyonlara uzanan yolculuğu aracılığıyla izleyiciyi mekân ve zaman algısını sorgulayan sürükleyici bir dijital dünyaya davet ediyor.

Maskeli hırsızlar kısa bir süre içinde değerli mücevherleri çaldı.

Frieze haftası boyunca Londra yalnızca dünyanın önde gelen sanat fuarına değil, aynı zamanda şehre yayılan çok sayıda dikkat çekici sergi ve etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. The Art Newspaper Türkiye olarak Londra’da mutlaka görülmesi gereken sergileri ve fuar dışında da ziyaret edilmesi gereken galerileri sizin için seçtik.

Küratör Fatoş Üstek, Frieze Sculpture’ın bu yılki temasıyla ilgili The Art Newspaper Türkiye için sorularımızı yanıtladı.

Frieze Londra’da küratör Jareh Das ile Echos In the Present seçkisi Brezilya ve Afrika’dan sanatçılar ile onların diasporaları arasındaki diyalogları inceliyor. Frieze London ve Frieze Masters, 15 – 19 Ekim 2025 tarihleri arasında Regent’s Park’ta gerçekleşecek.

Disiplinlerarası üretimlerin buluştuğu IST.FESTIVAL, 15. yılında “Hakiki Gerçek Nedir?” temasıyla düzenlendi.

Tüm dünyada edebiyatseverlerin ilgisini çeken TIME başta olmak üzere pek çok önemli mecranın “Yılın En İyi 100 Kitabı” seçkilerinde yer alan The Anthropologists’in yazarı Ayşegül Savaş’ın, ilk kez bir romanı Türkçeye çevrildi: Orta Çağ heykellerini odağına alan Beyaza Beyaz. Romana dair Savaş’tan görüşlerini de dinledik…

Türkiye’de modern ve güncel sanat müzeciliğinin öncülerinden Elgiz Müzesi, çeyrek asırlık hikâyesinde bir sergilenme alanının ötesine geçerek, genç sanatçılar için bir üretim ve paylaşım merkezi olmayı da başardı. 17.si düzenlenen heykel odaklı “Teras Sergileri”’yle ve koleksiyonunun büyüklüğüyle bilinen müze, bu yıl 25. yaşını kutlarken hem geçmişin birikimini hem de geleceğe yönelik vizyonunu izleyiciyle buluşturuyor.

British Museum’daki eserlerin iadesine dair tartışmalar, son açıklanan belgelerle uluslararası diplomasi alanında dikkatleri yeniden üzerine çekti. Haberde yer alan iddialar ve Türkiye’nin sürece dair pozisyonunu, Kültür ve Turizm Bakanlığı Kaçakçılıkla Mücadele Dairesi Başkanı Zeynep Boz, The Art Newspaper Türkiye için değerlendirdi.

İngiltere'nin 1996’da İskoçya’ya Scone Taşı’nı iade etmesi, diplomatik düzeyde geri dönülmez bir tartışmayı başlatmış.

Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi’ne ilk defa 2013 yılında gittim. Müze açılalı ve babam öleli tam bir sene olmuştu. Aynı isimli romanı birkaç defa okumuştum. Füsun’u sokakta görsem tanırdım. Sibel’i ve Kemal’i de...

Yapay Zekâ’nın geliştirilmesi ve yaygın kullanımı, telif haklarını, sınaî mülkiyeti, patenti, markayı yakından ilgilendirmektedir. Güncel mevzuata, hukuk felsefesine ve hukuk nosyonuna göre şimdiden teamülleri oluşturmaya başladığımız göz önüne alınırsa dijital geleceğin şekillenmesini teminen Evrensel Hukuk yaklaşımına göre titizlikle çizilecek yasal çerçevenin önemi daha da artmaktadır.

Refik Anadol’un insan beyninden elde edilen verileri yapay zekâ ile dijital bir forma dönüştürdüğü "Sense of Healing" adlı eseri, İstanbul’da Türkiye Innovation Week kapsamında izleyicilerle buluşarak sanat ve teknolojinin kesişiminde yeni bir deneyim sunuyor.

Yapay zekanın sanat dünyasında eleştirmen olarak aktif olduğu örnekler giderek artıyor. Müzik, plastik sanatlar ve hatta edebiyat gibi birçok alanda bu teknoloji kullanılmakta

Şair, çevirmen, yayıncı, ressam, fotoğrafçı ve grafik tasarımcı Sait Maden… O kendine her şeyden önce “şair” diyor ama ben, geçtiğimiz günlerde yayımlanan Bütün Şiirleri kitabını okurken, dizelerinde hayatı renklerle anlayan büyük bir ressam görüyorum.

7–10 Ekim 2025 tarihlerinde İstanbul, Avrupa’nın kültür sanat aktörlerini ağırlayacak uluslararası bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Sanatatak organizasyonunda ve Catch Sultanahmet Hotel desteğiyle düzenlenen ENCC Incubator Programı, Türkiye’de ilk kez gerçekleşiyor.

Sanatçı Hale Tenger’in 8 Şubat 2026’ya dek The Art Gallery of Western Australia’da (AGWA) izleyiciyle buluşan kapsamlı sergisi BORDERS/BORDERS, sadece coğrafi sınırları değil; zihinsel ve politik sınırlarımızı da sorgulatıyor. Tenger’in son 30 yıla yayılan işleri üzerinden kurduğu anlatı, geçmişin izlerini bugünde aratırken, geleceğe dair kaçınılmaz soruları da beraberinde getiriyor: Çok şey değişiyor gibi görünse de aslında hiçbir şey değişmiyor olabilir mi?