Arama
E-bülten
E-bülten
Sergiler
Fuarlar
Kültürel Miras ve Müzeler
Sanat 3.0
Sanat Ekonomisi
Sinema
Sahneden
Tasarım
Kitap
Ajanda
Dükkân
Sergiler
Fuarlar
Kültürel Miras ve Müzeler
Sanat 3.0
Sanat Ekonomisi
Sinema
Sahneden
Tasarım
Kitap
Ajanda
Dükkân
Arama
Sergiler
Değerlendirme

Yakın ve Kişisel Bir Bakışla Leigh Bowery

Tate Modern, bedenini tuval olarak kullanan sınır tanımayan sanatçı ve performansçıya adanmış bir sergi düzenliyor.

Gareth Harris
11 Ağustos 2025
Sanatçının, fotoğrafçı Fergus Greer’le birlikte yarattığı “görünüş” serisinden “Leigh Bowery, Session 7, Look 37”daki (Leigh Bowery, Oturum 7, Görünüş 37, 1994) çarpıcı Bowery görüntüsü.

Sanatçının, fotoğrafçı Fergus Greer’le birlikte yarattığı “görünüş” serisinden “Leigh Bowery, Session 7, Look 37”daki (Leigh Bowery, Oturum 7, Görünüş 37, 1994) çarpıcı Bowery görüntüsü.

Tate Modern’da Leigh Bowery’ye (1961-1994) adanan yeni serginin eşküratörü Fiontán Moran, bu efsanevi Avustralyalı sanatçı ve kulüp kralıyla ilgili serginin geç bile kaldığını düşünüyor. Moran, “Bowery’nin ölümünün üzerinden 30 yıl geçti ama sanat ve görsel kültürün pek çok alanında varlığı hissedilmesine rağmen Birleşik Krallık’ta şu âna kadar onun eserlerine ayrılan büyük bir sergi düzenlenmedi,” diyor.

Bowery’nin 1980’de Avustralya’dan Londra’ya gelişiyle açılan sergi 1985’te Leicester Meydanı’nda Taboo adlı kulübün açılmasıyla birlikte 1980’lerde şehrin kulüp ortamına girişi ve 1994’te AIDS’e bağlı bir hastalıktan ölmeden önce on yıl boyunca dans ve sanat dünyasında gösterdiği sansasyonel varlığıyla devam ediyor.

Bowery’nin provokatif ve cüretkâr tarzının farklı ortamlarda sergilendiğini söyleyen Moran, sergiyi kabaca kronolojik olarak düzenlediklerini ve her odayı ev, sahne, sokak veya kulüp gibi bir mekân şeklinde tasarladıklarını belirtiyor; böylece Bowery’nin pratiğinin, eserlerinin ilk kez görüldüğü ve deneyimlendiği mekânlar bağlamında değerlendirilmesi amaçlanıyor.

Serginin önemli yanlarından biri de, Bowery’nin koreograf Michael Clark, kavramsal sanatçı Stephen Willats ve ressam Lucian Freud gibi isimlerle yaptığı ortak çalışmalara odaklanması. Moran’a göre, Nick Knight ve Charles Atlas gibi fotoğrafçıların portre çalışmaları Bowery’nin “kendisini uzaylılara benzer bir yaratığa dönüştürerek bedenini bir tür çağdaş sürrealizm” formu olarak kullanabilme yeteneğini gösteriyor.

Moran, “Bence Bowery’yi ilginç kılan şey sınır tanımamasıydı. Sürekli olarak bedenin ve performans biçimlerinin sınırlarını zorlamaya çalıştı,” diyor. “Onun eserleri, her şeyin mümkün olduğu ve anlamın sürekli değiştiği bir tarzı ve postmodern duyarlılığı temsil ediyor. Bu tarzı, bedenle ilgili normları değiştirmek isteyen ve bedeni kullanarak toplumsal kuralları sorgulayan farklı fikirleri ifade etmenin yollarını arayan birçok sanatçı ve tasarımcıyı da etkiledi.”

Performansın sanat dünyası dışındaki ortamlarda da gerçekleşebileceğini ve günlük yaşamdaki varlığımızla bütünleşebileceğini gösteren Bowery için yaşamın nasıl sanata dönüştüğü sergide vurgulanmak istenen noktalardan biri. Bowery’nin sokaktan geçen kişilere doğaçlama performans sergilemeyi sevdiği biliniyor. Moran, “İster kulüpte, ister Michael Clark’ın prodüksiyonlarında sahnede, ister Fergus Greer veya Charles Atlas gibi fotoğrafçılarla ortak çalışmalarında olsun, Bowery her zaman bir şekilde performans sergiliyordu,” diyor.

Sanatçı en “geleneksel” performansını 1988’de Londra’daki Anthony d’Offay Gallery’de sergiledi. Bowery bu sergide beş gün boyunca bir dizi “görünüş”e büründü ve çift taraflı aynanın önünde poz verdi; böylece insanlar onu görebiliyor ama o yalnızca kendi yansımasını görüyordu. Dick Jewell’ın “What’s Your Reaction to the Show?” (Sergiye Tepkiniz Ne?, 1988) adlı videosuysa ziyaretçilerin performansa tepkilerini gösteriyordu.

Tate sergisi, Bowery’nin eşi ve mal varlığının sahibi Nicola Rainbird’le işbirliği halinde düzenlendi; bu sayede nadir arşiv belgelerine ve fotoğraflarına erişilebildi. Moran, “Yalnızca iki kostüm mal varlığından alınmadı. Bunlardan biri Victoria and Albert Museum’dan alınan Blitz Levi’s ceket, diğeriyse özel bir koleksiyondan alınan kanat bağlama aparatı; bu aparat da aslında Michael Clark’ın 1986 tarihli dans performansı “No Fire Escape in Hell” (Cehennemde Yangın Çıkışı Yok) için yapılmıştı,” diyor.

Halkla buluşma

Sergideki birçok eser Birleşik Krallık’ta daha önce sergilenmedi. Moran, “Bowery’nin exquisite corpse (müstesna kadavra) tekniğini kullanarak arkadaşı Richard Torry ve diğer arkadaşlarıyla birlikte yaptığı resimlerden oluşan bir seçkimiz de var; bu resimlerin bazıları daha önce halka hiç gösterilmedi,” diye ekliyor.

Ayrıca Bowery’nin Lucian Freud tarafından yapılan ve özel bir koleksiyondan alınan küçük bir resmi de ilk kez sergileniyor. Bowery sanat dünyasında muhtemelen en çok Freud’un ilham perisi olarak biliniyor. Moran, “İkisi de bedene hayranlık duyuyor ve geleneksel bir yaşam sürme fikrine karşı çıkıyordu,” diyerek ekliyor: “Bowery bunu bir röportajında dile getirmiş ve Freud’un “gerilim dolu” eserler yarattığını, tıpkı kendisi gibi “görünenin altında yatanla ilgilendiğini” söylemişti.” Küratör ekibi, Freud’un “Leigh Bowery” (1991) ve “Nude with Leg Up (Leigh Bowery)” (Bacağını Kaldırmış Çıplak Leigh Bowery, 1992) gibi eserleriyle Bowery’yi bir araya getirmenin iki sanatçının pratikleriyle ilgili yeni teoriler doğurmasını umut ediyor.

Morgan’ın, “Pop yıldızı Boy George bana Leigh’in yalnızca moda tasarımcısı olarak görülmek istemediğini, dolayısıyla eserlerinin bir sanat müzesinde sergilendiğini bilse bunun hoşuna gideceğini söylemişti. Bu da onun yaratıcılığını birçok yolla ortaya koymak istediğini ve herhangi bir kategoride değerlendirilmeyi reddettiğini gösteriyor,” şeklindeki ifadeleri Bowery’nin Tate’te sergi açma isteğinin sonunda gerçekleştiğine işaret ediyor.

• Leigh Bowery!, 31 Ağustos’a kadar Londra, Tate Modern’da görülebilir.

SergilersanatKültür-SanatGündem
E-bülten
Art Newspaper Türkiye
Hakkımızda
Çerez Aydınlatma Metni ve Politikası
Kişisel Verilerin Korunma Politikası
Aydınlatma Metni
Açık Rıza Onay Formu
Künye
Partnerlerimiz
Satış Noktaları
Kariyer
İletişim
© The Art Newspaper