Sanatçı Melek Zeynep Bulut’un “Açık Anıtlar” serisi, 1 Aralık’ta the Design Museum’da bir performans eşliğinde açıldı. 14 Aralık’a dek ziyaret edilebilen bu seri, kamusal alanı yeniden düşünmeye çağırırken katılımcıyla kurduğu ilişki üzerinden sürekli dönüşüyor. “Açık Anıtlar”, aynı zamanda 2025 Londra Tasarım Festivali’nin Landmark Projeleri arasında yer alıyor.
Beş uluslararası ödülle dikkat çeken “Açık Anıtlar” (Open Monuments) serisi, anıtsallık, hafıza ve kült kavramları yorumlamak için bu öğeleri birer araç olarak kullanıyor. the Design Museum’un avlusuna yerleştirilen çalışma, mekânı yeni bir deneyim alanına dönüştürerek izleyiciyi sürecin parçası hâline getiriyor. Melek Zeynep’in pratiğinde sıkça karşılaşılan soyut ve somut, sanat ve tasarım arasındaki geçişler öne çıkıyor. Eser, izleyiciye kentin kolektif hafızası üzerine düşünme çağrısı yapıyor.

Açık Anıtlar. Fotoğraf: Mark Cocksedge
“Açık Anıtlar”, bir araya gelme fikrini merkezine alan bir karşılaşma alanı olarak ortaya çıkıyor. İzleyiciyi sürece dahil etmeye açık bu serideki her parça, bitişsiz bir çizginin uzantısı gibi düşünülebilir. Başlangıcı ya da sonu olmayan bu çizgi, temel geometrik biçimlerin yeniden yorumlanmasıyla biçim kazanıyor. Yapıtlar hem tek başlarına kendi varlıklarını sürdürüyor hem de yan yana geldiklerinde ortak bir yapıya dönüşüyor. İzleyicinin etkileşimi ise sergiyi yalnızca bakılan bir düzenekten çıkarıp deneyimlenen bir ortama çeviriyor; bu etkileşimle birlikte seride hayali bir “ütopik şehir”in ilk izleri beliriyor.
