Jean Paul Gaultier’de 50 yıl sonra değişim! Sektörün “aykırı çocuğu” geri mi dönüyor?
Yarım yüzyıllık kariyerine beş yıl önce veda eden Jean Paul Gaultier’in yerine kimin geçeceği büyük merak konusuydu. Yakın zamanda efsanevi ismin veliahdının, sektörde “dâhi” olarak bilinen Duran Lantink olduğu açıklandı. Dazed MENA’nın haberine göre Jean Paul Gaultier, Lantink’teki “enerji, cüret ve oyunbaz ruhu” gördüğünü belirtti.
Duran Lantink, sürdürülebilir moda anlayışı ve normları zorlayan tasarımlarıyla tanınıyor. Özellikle Janelle Monáe’nin 2018 tarihli “PYNK” klibinde giydiği, kadın cinsel organını simgeleyen vagina pants tasarımıyla dikkatleri üzerine çekmişti. Lantink'in tasarımları, alışılmışın dışında siluetleri ve toplumsal normlara meydan okuyan yaklaşımıyla öne çıkıyor.
Lantink’in kendi markasına özel hazırladığı koleksiyonda insan derisini taklit ederek gerçek ve suni insan bedeni arasındaki çizgiyi bulanıklaştıran silikon bluzlar da sosyal medyada gündem oldu. Bu koleksiyonda dikkat çekici bir diğer detay da boyun ve omzu birbirine bağlayan, masa başı çalışmaktan insan bedeninde yarattığı deformasyona atıfta bulunan ve ofis ortamını bir podyum şovuna dönüştüren siluetlerdi.
On yıllar sonra Jean Paul Gaultier’ye gelen bu değişim rüzgârı, markanın yakın gelecekte sektörün “aykırı çocuğu” olarak öne çıkacağının habercisi. Bu noktada diğer markalar da bu dönüşüme uyum sağlamak için kuşkusuz radikal adımlar atmak zorunda kalacak.
Sarah Burton, Alexander McQueen’den Givenchy’e geçiyor
Matthew Williams’ın ayrılmasıyla Givenchy, ilk defa bir kreatif direktör olmadan tasarım ekibiyle hazırladığı Les Salons isimli koleksiyonunu çıkarmıştı. Boşalan koltuğa geçecek ismin Alexander McQueen’in 2010 yılındaki ölümünün ardından markanın kreatif direktörlüğünü üstlenen Sarah Burton olacağı duyuruldu. Burton böylelikle Givenchy’nin sekizinci tasarımcısı oldu.
Chanel’de zanaatkârlık ve yenilikçiliği birleştiren yeni bir soluk: Matthieu Blazy
Bottega Veneta’daki başarılı çalışmalarıyla tanınan Matthieu Blazy, Chanel’in kreatif direktörlüğüne getirildi. Kariyerine Raf Simons’un yanında başlayan Blazy, daha sonra Maison Margiela, Celine ve Calvin Klein gibi prestijli markalarda çalıştı. Son olarak Bottega Veneta’nın kreatif direktörlüğünü yaptı. Burada İtalyan zanaatkârlığıyla harmanlayarak markanın estetik anlayışını yeniledi ve dikkat çekti. Bu yaklaşımı Chanel bünyesinde de kullanması beklenilen Blazy, markaya yeni bir soluk getirecek gibi görünüyor. Özellikle Chanel’in tüvit ceketler, zincirli çantalar gibi ikonlaşmış parçaları Blazy’nin perspektifiyle buluşup daha modern bir dille yeniden hayat bulabilir.
Bottega Veneta, Louise Trotter’le gündelik hayatla daha iç içe mi olacak?
Matthie Blazy’nin Chanel’e geçmesiyle de Bottega Veneta’da bir koltuk boşaldı. Blazy yerine tercih edilen isim Louise Trotter oldu. Kariyerinde Lacoste, Joseph ve Carven markalarının kreatif direktörlüğünü üstlenen Trotter, tasarımlarının gerçek hayattan aldığı ilhamla zanaatkârlığı harmanlamasıyla tanınıyor. Bu bakımdan Bottega Veneta’nın ilerleyen süreçte köklü deri işçiliği mirasını koruyarak sade ve işlevsel bir çizgiden yeniden yorumlandığına şahit olabiliriz.

Maison Margiela, Beverly Hills, CA, Mayıs 2016. Fotoğraf: Tyler Merbler
Wikimedia Commons
Maison Margiela, Glenn Martens’le avangard, deneysel ve yenilikçi
Y/PROJECT ve Diesel’in son zamanlardaki yükselişinin arkasındaki isim Glenn Martens, Maison Margiela’nın kreatif direktörlüğünü üstlendi. John Galliano’nun on yıllık görev süresinin ardından bu prestijli pozisyona getirilen Belçikalı tasarımcı, halihazırda yürüttüğü Diesel kreatif direktörlüğüyle bu görevi eşzamanlı olarak yürütecek. Martens’in tasarım çizgisi, Margiela’nın avangard estetiğiyle paralel gibi gözüküyor.
Haider Ackermann, Tom Ford’a geldi ve ilk koleksiyonunu sundu
Ackermann, Tom Ford markasının tüm moda kategorilerinden sorumlu olmak üzere atandı. Tom Ford bünyesindeki ilk koleksiyonunu 2025 Paris Moda Haftası’nda sergileyen Ackermann, koleksiyonu gece kulübü atmosferindeki karanlık bir mekânda gerçekleşti. Koleksiyonda 80’ler Wall Street tarzını modern dokunuşlarla harmanlayan parçalar yer alıyordu.
Jonathan Anderson, Loewe’den ayrıldı
Yakın zamandaki en çarpıcı değişimlerden biri ise Jonathan Anderson’un Loewe’deki 11 yıllık kreatif direktörlüğünden geçtiğimiz mart ayında ayrılmasıydı. Markayı küçük bir deri atölyesinden küresel bir lüks markaya dönüştürmeyi başaran Anderson’un yerine Proenza Schouler markasının kurucuları Jack McCollough ve Lazaro Hernandez getirildi. Bu ikili deri işçiliği ve renk odağındaki yenilikçi ve özgün yaklaşımıyla da tanınıyor.
JW Anderson ve Loewe’den sonraki durak: Dior Homme
Christian Dior, erkek giyim kreatif direktörlüğüne Britanyalı tasarımcı Jonathan Anderson’ı getirdi. JW Anderson ve Loewe markalarındaki başarısıyla tanınan Anderson, Dior Homme’un başına geçerek markanın erkek giyim vizyonunu yeniden şekillendirecek. Tasarımcı Dior bünyesindeki ilk koleksiyonunu 2026 Paris Moda Haftası’nda sunacak.
Gucci’de klasik İtalyan zarafeti yerini distopik sokak modasına mı bırakıyor?
Gucci’de ise Sabato de Sarno görevinden ayrılırken yerine Balenciaga’da uzun süredir kreatif direktör rolünün üstlenen Demna Gvasalia geldi. Gvasalia’nin Balenciaga’da yaptığı radikal değişimler düşünüldüğünde Gucci için “yaratıcı bir sarsıntı” bekleyebiliriz. Sabato de Sarno’nun döneminin vintage romantizmi, maksimalist yaklaşımı ve zarif İtalyan zarafeti, bu yeni dönemde sokak modasına paralel bir çizgide daha kavramsal, hatta distopik bir yöne evrilebilir. Yeni koleksiyonlar Gucci’yi sosyal medyada viral yapabilir.
Celine’de Michael Rider’le yeni bir dönem
Michael Rider daha önce Phoebe Philo döneminde Celine bünyesinde çalışmıştı. Son olarak da Polo Ralph Lauren’in kreatif direktörlüğünde olan Rider, Celine’in yeni döneminde Philo dönemindeki sade ve zarif tasarım anlayışını yeniden canlandırabilir.