Guggenheim Museum’un eski başkanı Jennifer Stockman, Türkiye’deki sanat sahnesine dair gözlemlerini şu sözlerle aktardı: “Şimdiye kadar daha çok Bienal ve sanat fuarını deneyimleme şansım oldu ama şehrin ruhu ve enerjisi beni çok etkiledi. Bunların kapanışların ardından da devam etmesini umuyorum.”

Jennifer Stockman
Dijitalleşen dünyada müzelerin rolüne de değinen Stockman, şunları ekledi: “Hızlanan ve dijitalleşen bir geleceğe doğru giderken müzelerin arşivleme rolünün blockchain üzerinde şekilleneceğini düşünüyorum. Çünkü blockchain’de bir kayıt oluşturulduğunda kalıcı oluyor ve herkesin erişimine açık hale geliyor. Bu, müze koleksiyonlarının katalog raisonné’leri veya arşivlerini oluşturmak için harika bir araç. Bazı müzeler bu sürece şimdiden başladı bile. Dijital kayıtlar sayesinde eserler dünyanın farklı yerlerinde görülebiliyor çünkü erişim çok kolay. Elbette maliyet paylaşımı ve müzelerin eserleri gösterim için nasıl ücretlendireceği gibi konuların ayrıca düzenlenmesi gerekecek.”

Susie Ferrel
LACMA Çin Sanatı Yardımcı Küratörü Susie Ferrell, İstanbul’un sanat ekosistemini Asya ile kıyaslayarak şunları söyledi: “İstanbul’daki sanat ortamı, birkaç yıl önce Hong Kong ya da Asya’nın diğer bölgelerinde gördüğüm duruma benzer bir noktada. Burada oldukça güçlü bir yerel topluluk var ve giderek daha fazla uluslararası galeri fuara katılmaya başlıyor. Bu nedenle İstanbul’un çağdaş sanat sahnesinin büyüme hikâyesi, Asya’nın diğer bölgelerinde olup bitenlerle paralel ilerleyebilir gibi görünüyor. Ben en çok Hong Kong’daki etkinliklere ve oradaki sanat fuarına aşinayım, dolayısıyla benzerlikleri net biçimde görebiliyorum.”
