Arama
E-bülten
E-bülten
Sergiler
Fuarlar
Kültürel Miras ve Müzeler
Sanat 3.0
Sanat Ekonomisi
Sinema
Sahneden
Tasarım
Kitap
Köşe Yazıları
Ajanda
Dükkân
Sergiler
Fuarlar
Kültürel Miras ve Müzeler
Sanat 3.0
Sanat Ekonomisi
Sinema
Sahneden
Tasarım
Kitap
Köşe Yazıları
Ajanda
Dükkân
Arama
Fuarlar
Söyleşi

Fatoş Üstek: “Yargısız Karşılaşmalara Alan Açmak İstedim”

Küratör Fatoş Üstek, Frieze Sculpture’ın bu yılki temasıyla ilgili The Art Newspaper Türkiye için sorularımızı yanıtladı.

Ela Demiral
16 Ekim 2025
Fotoğraf: Christa Holka

Fotoğraf: Christa Holka

Kamusal alanda görünür olmak sizin için ne ifade ediyor?

Kamusal alanda görünür olmak, yalnızca fiziksel bir varlık göstermek değil; aynı zamanda sosyal ve mekânsal eşiklerle yüzleşmek demek. Elaine Heumann Gurian’ın “threshold fear” kavramı, insanların mekânlara girerken, topluluklara dahil olurken ya da yeni bir bağlama adım atarken yaşadıkları kaygıya işaret ediyor. Bu kaygı, kamusal alanlarda da kendini gösteriyor: kimlikler, aidiyetler ve temsil biçimleri üzerinden bireyler görünür olma anında eşik korkusuyla karşılaşabiliyor. Benim için kamusal görünürlük, bu eşik korkularını dönüştürme ihtimali taşıyor. Yargısız karşılaşmalara alan açmak, görünürlüğün sadece teşhir değil, aynı zamanda paylaşım ve diyaloğa dönüşmesi demek. Çok katmanlılık ve açıklık, görünürlüğün en güçlü boyutları; çünkü ancak bu sayede toplumsal olarak yeni ilişkiler, yeni karşılaşmalar mümkün hale geliyor.

Kendi pratiğinizde kamusal alanla nasıl bir ilişki kuruyorsunuz?

Küratöryel pratiğim, sergi kurmanın ötesine uzanan bir yaklaşım; buna “curating beyond exhibition making” kavramı ile özdeşleştiriyorum. Bu yaklaşım, sanat eserinin sadece mekânda yerleşimiyle değil, bağlamla kurduğu ilişki, izleyicinin karşılaştığı deneyim ve mekânın potansiyeliyle ilgileniyor. Kamusal alan bu pratiğin önemli bir parçası, çünkü eşik korkusunun en görünür olduğu yerlerden biri. Mekânların erişilebilirliği, mimarisi, sosyal kodları ya da kimler için davetkâr olup kimler için caydırıcı olduğu, küratöryel kararların merkezinde yer alıyor. Benim için mesele, sanatın kamusal alanda yalnızca sergilenmesi değil aynı zamanda bu eşiklerin fark edilmesi, sorgulanması ve mümkünse dönüştürülmesi. Bu nedenle kamusal alanla kurduğum ilişki, sanatçının eserinin potansiyelini açığa çıkarırken, izleyiciyi de aktif bir özneye dönüştürmek üzerine kurulu. İzleyicinin mekâna adım atarken yaşadığı eşik korkusunu azaltmak, o alanı bir davet, bir diyalog, bir karşılaşma mekânı haline getirmek benim küratöryel pratiğimin temel amaçlarından biri.

Sergi 2 Kasım’a dek Regent’s Park’ta görülebilir.


Fuarlarfrieze londonFriezeGündem
E-bülten
Art Newspaper Türkiye
Hakkımızda
Çerez Aydınlatma Metni ve Politikası
Kişisel Verilerin Korunma Politikası
Aydınlatma Metni
Açık Rıza Onay Formu
Künye
Partnerlerimiz
Satış Noktaları
Kariyer
İletişim
© The Art Newspaper