İnsan etkisinin ölçüsüzce büyüdüğü bir dünyada yeni bir görsel dil
Dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Edward Burtynsky ile yapay zekâ temelli üretimleriyle dikkat çeken sanatçı Alkan Avcıoğlu, Hypertopographics başlıklı sergi için bir araya geliyor. 3 Eylül 2025’te New York’ta yer alan Heft Gallery’de sanatseverlerle buluşacak olan sergide on adet, yeni ve büyük ölçekli çalışma yer alıyor. Bu işbirliği, geleneksel fotoğrafla yapay zekâ destekli yeni nesil görsel üretim yöntemleri arasında güçlü bir bağ kurmayı hedefliyor.
Sergideki eserler, insan etkisinin ölçüsüzce büyüdüğü bir dünyada yeni bir görsel dil yaratmayı amaçlıyor. 1970’lerdeki “New Topographics” hareketine gönderme yapan Hypertopographics, günümüzün endüstriyel, teknolojik ve ekolojik karmaşasını katmanlı bakış açılarıyla araştırıyor ve çağdaş sanat tarihinde fotoğraf ve yapay zekâ arasındaki ilk öncü ortaklıklardan biri olma niteliği taşıyor.
Geleneksel ile yeni nesil görsel üretim teknikleri arasında kurulan köprü
Heft Gallery’nin kurucusu ve direktörü Adam Berninger’in girişimiyle hayata geçirilen bu ortaklık, Burtynsky’nin kırk yılı aşkın süredir insan faaliyetlerinin doğa üzerindeki etkisini belgeleyen fotoğraf pratiğini, Avcıoğlu’nun yapay zekâyla şekillenen anlatı dünyasıyla buluşturuyor. Her iki sanatçının da ölçek, sistemler ve insanla ilişkiler üzerine geliştirdiği sorgulayıcı yaklaşım, Hypertopographics’i teknik bir iş birliğinden öte, ortak bir vizyonun sanatsal ifadesine dönüştürüyor ve geleneksel ile yeni nesil görsel üretim teknikleri arasında güçlü bir köprü kuruyor.
Edward Burtynsky sergiye dair, “Kariyerim boyunca, dünyayı görme ve temsil etme biçimimizde dönüşüm yaratan araç ve teknolojileri benimsedim, büyük formatlı filmden dijital çekime, drone fotoğrafçılığından fotogrametriye ve artırılmış gerçekliğe kadar. Yapay zekâ da görsel üretimde bir başka güçlü kırılma noktası ve artık geri döndürülemeyecek bir gelişme. “Kendimi teknolojik pragmatist olarak tanımlıyorum. Bu nedenle de, yeni mecrayı derinlemesine anlayıp, bizi nereye taşıyacağını ve sürekli gelişen görsel dile nasıl katkı sağlayacağını kavramanın hayati önem taşıdığına inanıyorum,” açıklamasında bulundu.
Avcıoğlu ise sürece dair, “Burtynsky her zaman sadece vizyonuyla değil, imajlarını tanımlayan biçimsel hassasiyetiyle de zamanının ötesinde oldu. Dijital imgeleme tekniklerini erken dönemde benimsemesi, büyük ölçekli fotoğrafın sınırlarını yeniden çizdi ve görsel kültürde yeni bir dönemin kapılarını araladı,” diyor. “Yapay zekâ ve dijital araçlarla görsel üretimi sınırlarına kadar zorladık. “İnsanlığın üretim gücünün algımızı sürekli zorladığı, görsel karmaşanın bunaltıcı boyutlara ulaştığı bir çağda, bu yoğun gerçekliğe karşı ortak bir bilinç geliştirdik. Bu süreç, dünyanın geleneksel algı sınırlarını aşan doğasına yanıt veren sanatsal ifadenin evrimini gözler önüne seriyor.”