Arama
E-bülten
E-bülten
Sergiler
Fuarlar
Kültürel Miras ve Müzeler
Sanat 3.0
Sanat Ekonomisi
Sinema
Sahneden
Tasarım
Kitap
Ajanda
Dükkân
Sergiler
Fuarlar
Kültürel Miras ve Müzeler
Sanat 3.0
Sanat Ekonomisi
Sinema
Sahneden
Tasarım
Kitap
Ajanda
Dükkân
Arama
Kültürel Miras ve Müzeler
Haber

Mexico City’de Yeni Bir Frida Kahlo Müzesi Açılıyor

Sanatçının Coyoacán’daki aile evinde konumlanan Museo Casa Kahlo, Frida Kahlo’nun çocukluk yıllarına dair samimi ve derinlikli bir portre sunuyor.

Constanza Ontiveros Valdés
11 Haziran 2025
Museo Casa Kahlo, Coyoacán, Mexico City

Fotoğraf: Constanza Ontiveros

Museo Casa Kahlo, Coyoacán, Mexico City

Fotoğraf: Constanza Ontiveros

Frida Kahlo’nun ailesi, 27 Eylül’de Mexico City’nin Coyoacán semtinde, ünlü Casa Azul’un hemen yakınında yeni bir müze açacaklarını duyurdu. Bu yeni girişim, bölgenin Kahlo’nun izini süren ziyaretçiler için bir cazibe merkezi olma özelliğini pekiştirirken, sanatçının küresel ölçekteki etkisini bir kez daha gözler önüne seriyor. Casa Roja (Kırmızı Ev) olarak da bilinen Museo Casa Kahlo, aile arşivinden çıkan nesne, belge ve fotoğraflarla Kahlo’nun çocukluk ve gençlik yıllarına dair samimi bir anlatı sunmayı hedefliyor. Aynı zamanda, sanatçının torunları tarafından hayata geçirilen ilk müze olmasıyla da dikkat çekiyor.

Frida Kahlo’nun hayatı boyunca sık sık ziyaret ettiği bu mülk, önce anne ve babasına, ardından da küçük kız kardeşi Cristina’ya aitti. Aileye ait özel bir arşivle birlikte on yıllar boyunca korundu. Bu arşiv, ilk kez 2007 yılında Luis-Martín Lozano’nun Frida Kahlo: El Círculo de los Afectos adlı kitabında kapsamlı biçimde ele alındı. Zamanla hem bölgeye hem de bu arşive olan ilgi giderek arttı. Kahlo’nun torunu ve Cristina’nın torunu olan Mara Romeo Kahlo, müzeye dönüştürülmeden önce yıllar boyunca bazı araştırmacıları ve Salma Hayek gibi tanınmış isimleri evde ağırladı.

Frida Kahlo’nun doğduğu ev olan Casa Azul’un adını çağrıştıran Casa Roja, bu benzerliğe rağmen sanatçının yaşamının farklı bir dönemine odaklanıyor. Casa Azul, Kahlo’nun yetişkinlik yıllarını merkeze alırken ve 1958’de ortağı Diego Rivera tarafından kurulan bir vakıf aracılığıyla müze haline getirilmişken; Casa Roja, sanatçının çocukluk yıllarına adanmış. Müzede, Frida’nın bebekleri, kıyafetleri ve mücevherlerinden, fotoğrafçı babası Guillermo'nun kişisel mektuplarına ve fotoğraflarına kadar pek çok özel eşya sergilenecek. Meksika Ulusal Güzel Sanatlar Enstitüsü’nden araştırmacı Ana Garduño, Frida'nın yazılarının “yaratıcı, esprili ve dönemine dair keskin gözlemler içerdiğini” belirtiyor ve ekliyor, “Frida'nın sesini ve etkileyici kişiliğini baştan sona ortaya koyuyor.” Müzede ayrıca, Kahlo’nun beş yaşındayken yaptığı bir kanaviçe işi, ilk yağlı boya tablosu ve yakın zamanda keşfedilen ve sanatçının bilinen tek duvar resmi olduğuna inanılan bir çalışması da yer alacak.

Casa Roja’nın yönetimini, halen Mexico City’deki Hafıza ve Hoşgörü Müzesi’nin (Museum of Memory and Tolerance) akademik direktörlüğünü yürüten Adán García Fajardo üstlenecek. Müze, New York merkezli ve kâr amacı gütmeyen Fundación Kahlo tarafından denetlenecek. Latin Amerika sanatını desteklemeyi amaçlayan bu yeni oluşum, Casa Azul’u yöneten vakıftan bağımsız olarak faaliyet gösteriyor. Öte yandan, Casa Azul’u işleten ve Bank of Mexico’ya bağlı olan mevcut vakıf bir süredir tartışmaların odağında. Eski müdür Hilda Trujillo Soto, Kahlo’nun bazı eserlerinin müzede kayıp olduğunu öne sürüyor, ki bu iddia, ülkenin kültürel mirası açısından ciddi sonuçlar doğurabilecek nitelikte.

Casa Roja, Coyoacán’ın Frida Kahlo turizmi açısından en cazip destinasyon olma konumunu daha da pekiştiriyor. Artık bölgede, selfie dostu bronz heykellerin ve sokak duvar resimlerinin yanı sıra iki Kahlo müzesi birden yer alacak. Yeni müze aynı zamanda Mexico City’de giderek çoğalan hibrit, özel mülkiyete ait kültürel alanlar ağının bir parçası. Örneğin, Fundación Fernando Romero’nun yakın zamanda mimar Luis Barragán’ın La Cuadra San Cristóbal’ını tamamen ziyarete açması bekleniyor.

Casa Roja, Frida Kahlo’nun bitmek bilmeyen bilmeyen küresel cazibesine de katkıda bulunuyor. Frida in America: The Creative Awakening of a Great Artist (2020) kitabının yazarı Celia Stahr, Kahlo’nun kişisel olanı evrensel bir dile dönüştürme yeteneğini vurguluyor. “İnsanların resimlerinde kendilerini görmelerine ve hissetmelerine izin verdi,” diyen Stahr, sanatçının ham ve kırılgan anlatım dilinin bu etkide belirleyici olduğunu belirtiyor.

Kahlo araştırmacısı Gregorio Luke, “Otuz yıl önce Fridamania bir trend olarak kabul ediliyordu, ancak Kahlo'ya olan ilgi sanatının ötesinde artmaya devam ediyor,” diyor. “Frida bir bakıma hayatını bir sanat eseri olarak sahneledi.”

Mara Romeo Kahlo ise, “Frida'nın mirası dünyaya aittir, ancak burada, bu topraklarda, bu evlerde ve onu şekillendiren kültürde başlar,” açıklamasını yaptı.

Kültürel Miras ve MüzelerFrida KahloSanatçıGündem
E-bülten
Art Newspaper Türkiye
Hakkımızda
Çerez Aydınlatma Metni ve Politikası
Kişisel Verilerin Korunma Politikası
Aydınlatma Metni
Açık Rıza Onay Formu
Künye
Partnerlerimiz
Satış Noktaları
Kariyer
İletişim
© The Art Newspaper