Ankara’nın Polatlı ilçesine bağlı Yassıhöyük köyünde 1893’te yapılan Berlin-İstanbul-Bağdat demiryolu inşası sırasında keşfedilen Gordion antik kenti, Friglerin başkenti olarak biliniyor. İlk yerleşimin MÖ 3000 yılına kadar uzandığı bölge bugün, döneminin önemli nekropollerinden Gordion Tümülüsleri’yle tanınıyor. Anadolu’nun en yüksek ikinci tümülüsü Midas Tümülüsü de burada yer alıyor. Frig Kralı Midas’ın ismiyle anılan kentin, aynı zamanda Büyük İskender’in Gordion düğümünü çözdüğü yer olduğu da söyleniyor. Gordion antik kenti 2012’den bu yana UNESCO’nun geçici miras listesinde; kalıcı miras listesine girmesi halinde Ankara’nın listedeki ilk mirası olacak.
Türkiye’den UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmek için bekleyen bir diğer miras alanı Anadolu’daki ahşap çatılı ve ahşap taşıyıcılı camiler. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün derlediği “Gelenekten Geleceğe” adlı çalışmaya göre Türkiye’nin 40 şehrinde ahşap direkli 400’e yakın cami bulunuyor. Ahşap kullanımının yanı sıra bu yapıları önemli kılan bir diğer unsur, iç mekânda bulunan ve “kalemişi” olarak bilinen süslemeler. Anadolu’daki ahşap işçiliğine sahip camiler arasında Ankara’daki Arslanhane Cami, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki Ulu Cami, Konya Beyşehir’de Eşrefoğlu Cami ve Kastamonu’nın Kasaba köyündeki Mahmut Bey Cami “en üstün örnekler” olarak öne çıkıyor. Camiler 2018’den bu yana geçici miras listesinde.
Türkiye, 1972 tarihli UNESCO Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme’ye 1983’te taraf olmuştu. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne ise Türkiye’den ilk kez 1985’te Divriği Ulu Cami ve Darüşşifası, İstanbul’un Tarihî Alanları ve Göreme Milli Parkı ile Kapadokya girdi. Listede 17’si kültürel, 2’si karma olmak üzere 19 miras alanı bulunan Türkiye’den 84 miras alanı da kalıcı listeye girmeyi bekliyor.