Ve Huzurlarınızda Art Basel Paris

Art Basel Paris, restore edilmiş Grand Palais'nin ilk kez tüm alanlarını kullanacağı ikinci edisyonunda; Avrupa, Asya, Amerika ve ötesinden 29 yeni katılımcı dahil olmak üzere 41 ülke ve bölgeden 206 galeriyi bir araya getirerek, ülkenin galeriler sahnesinin ve sanat ekosisteminin gücünü ve dinamizmini gözler önüne seriyor.

Art Basel direktörü Clément Delépine fuarın gelenek ile avangart arasında konumlanarak Grand Palais'ye nasıl tamamen yerleştiğini ve 2025 edisyonuna katılacak galerilerin listesinin kendisine büyük bir gurur ve heyecan verdiğini belirterek ekliyor: “Bu yılki projelerin olağanüstü kalitesi, Art Basel Paris’in çekim gücünün açık bir kanıtı ve Paris ile Fransa’nın küresel sanat piyasası ile genel olarak kültür dünyasındaki merkezi rolünü pekiştiriyor. Galerilerimize, ziyaretçilerimize ve iş ortaklarımıza etkileyici bir fuar sunmak ve bu etkinliği kültür takviminin kaçırılmaması gereken sonbahar buluşması hâline getirmek en önemli amacımız. Bu hedef doğrultusunda çalışmayı sabırsızlıkla bekliyoruz.”

Art Basel Paris’te bu yıl öne çıkanlar:

Art Basel Paris'in şehirle olan bağı, özellikle Paris'in en ikonik mimari yapılarından birinin cam çatısı altında, modern ve çağdaş sanat için birçok belirleyici ana ev sahipliği yaparak daha da belirginleşiyor. Bu sürekli büyüyen bağ, bu yıl Fransa'nın başkentindeki dokuz ikonik mekânda gerçekleşen “Kamu Programı” ile Art Basel Paris'in şehrin yaratıcı endüstrileriyle olan bağları daha da vurgulanıyor. Bu yıl moda dünyasının nabzını tutan, keskin gözlemleri ve esprili üslubuyla öne çıkan moda belgesel yönetmeni ve film yapımcısı Fransız Loïc Prigent'in sanat yönetmenliğinde hayata geçirilen, sergi mekânının yeni bir bakışla kurgulandığı Oh La La!, ünlü moda editörü Edward Enninful’un bir günlüğüne konuk küratörlük yapacağı dinamik ‘Conversations Program’ ve fuarın iş ortakları tarafından hayata geçirilen etkileyici sanatsal projeler, bu bağın somut örnekleri arasında yer alıyor.

Paris 2025 Art Basel Fuarı'ndan Seçtiğimiz Bazı Galeriler:

Art Basel Paris'in ana bölümü “Galeries”, 41 ülkeden 206 katılımcıyı bir araya getiriyor. Bu yıl fuar, Paris’in her zaman bir yenilik ve etkileşim merkezi olma rolünü vurgulayan, “avant-garde” sanat etrafında şekillenen çok çeşitli sunumlara sahne oluyor.

Grand Palais Nave’a yayılan “Emergence” bölümü, günümüzün en umut vadeden sanatçılarından 16’sının solo sunumlarına ev sahipliği yapıyor. Bu yıl sekiz galeri Art Basel Paris’e ilk kez katılırken, bu bölüm Paris’in yeni seslerin keşfedildiği ve fuarın genel programını da tamamlayıcı bir nitelik taşıyor.

1900 öncesine kadar uzanan eserleri de içeren küratöryel ve tematik sunumlara adanmış olan “Premise” bölümünün ikinci edisyonu ise, dokuz stant ve ilk kez katılan sekiz galeriyi ağırlayacak. Bu sergiler, Paris’in radikalizmin mirasına paralel özgün anlatıları bir araya getiriyor.

Öne Çıkan Bazı Galeriler:

2025 Art Basel Paris’te birbirinden etkileyici galerileri keşfetme fırsatı sizi bekliyor. Bizden de The Pill’in yer aldığı Art Basel Paris’te öne çıkan bazı galerileri seçtik:

Galleria Raffaella Cortese: İtalya’nın önde gelen çağdaş sanat galerilerinden biri olan galeri kimlik, feminizm ve toplumsal cinsiyet gibi eleştirel temalara odaklanan, kuşaklar arası bir sanatçı grubunu temsil ediyor.

Crèvecœur (Paris): Galeri; Miho Dohi, Inès di Folco Jemni, Ernst Yohji Jaeger, Yu Nishimura, Louise Sartor, Naoki Sutter-Shudo ve Morikazu Kumagai’ye ait nadir eserleri bir araya getiriyor. Japon estetik anlayışında önemli bir yere sahip olan “mono no aware” yani geçiciliğin hissi kavramına dayanan bu sunum, Avrupa’nın yerleşik resimsel ve heykelsi geleneklerinden kopuş için yeni olasılıklar ortaya koyuyor.

Zander Galerie: Galeri, fotoğrafın yanı sıra medya ve kavramsal sanata odaklanıyor. 20. ve 21. yüzyıldan uluslararası sanatçıları temsil eden galeri, kuruluşundan bu yana programının temelini oluşturan fotoğraf bölümüyle öne çıkıyor.

Sprüth Magers: Çığır açan modern ve çağdaş sanatın en iyilerini sergileyen galeri; Berlin, Londra, Los Angeles ve New York’taki galerileriyle modern ve çağdaş sanatın öncü örneklerine ev sahipliği yapıyor.

T H E P I L L ®️ (İstanbul, Paris): Galeri, Paris ve Atina arasında yaşayan ve çalışan Nefeli Papadimouli’nin solo sergisini sunuyor. Sanatçının modüler ve esnek yapıları, bedenleri kolektif harekete çağırıyor; geçici buluşma mimarileri kurarak bedenin mekân ve kimlikle olan ilişkisini, bu ilişkideki müzakere biçimlerini görünür kılıyor.

T H E P I L L®️ Kurucusu Suela Cennet: “Nefeli’nin çalışmaları, şiirsel bir aciliyet duygusunu bünyesinde barındırıyor”

“T H E P I L L®️ olarak 2025 Art Basel Paris’te gerçekleştireceğimiz Nefeli Papadimouli’nin kişisel sunumu, sanatsal pratiği coğrafyalar ve kurumlar ötesinde yankı bulan sanatçılara duyduğumuz bağlılığı bir kez daha vurguluyor. Nefeli’nin çalışmaları, hâlihazırda dünyanın önde gelen müze ve bienallerince benimsenmiş; kavramsal açıdan titizlikle inşa edilmiş ve şiirsel bir aciliyet duygusunu bünyesinde barındırıyor. Sanatçının sesini Paris’teki bu yeni bölümde duyurmak, yalnızca onun etkileyici kurumsal yolculuğunun bir devamı değil; aynı zamanda bizlerin, bir galeri olarak, sınırları aşan diyalogları şekillendirme sorumluluğumuzu nasıl kavradığımızın da güçlü bir ifadesidir.”

Tina Kim Gallery (New York, Seul): Galeri, 1950’ler ve 1960’larda tekstil geleneklerini soyut bir dile dönüştüren Güney Koreli sanatçı Lee ShinJa’yı (d. 1930) sunuyor. Nakış, boyama ve dokuma teknikleriyle, kumaşı ev içi zanaattan avant-garde bir deneyime taşıyan sanatçı, belleği, doğayı ve şiiri forma dönüştürüyor.

Diğer etkinliklerden seçtiklerimiz:

Hans Ulrich Obrist’in moderatörlüğünde gerçekleşecek söyleşide, Arjantinli sanatçı Marta Minujín ve mimar Frida Escobedo Centre Pompidou’nun 2030 yenilenme vizyonunu tartışacak. Ayrıca, Place Vendôme’da Alex Da Corte’un 1991 New York Şükran Günü Geçit Töreni’nde patlayan Kermit balonundan esinlenen şişirilebilir heykelini de kaçırmamanızı öneririz.

Bu sergiler de kaçmaz!

Paris’in çok katmanlı sanat sahnesinde gezinirken gözünüzden kaçmaması gereken durakları sizin için seçtik.

Musée d'Art moderne de la Ville de ParisGeorge Condo & Otobong Nkanga, I Dreamt of You in Colours

MAM, Amerikalı sanatçı George Condo’nun Fransa’daki bugüne kadarki en kapsamlı sergisine ve Otobong Nkanga’nın I Dreamt of You in Colours başlıklı ilk büyük kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor.

Musée PicassoPhilip Guston, The Irony of the History

Philip Guston’ın çalışmalarına adanan sergi, Guston’ın Philip Roth’un Our Gang adlı kitabından ilhamla yaptığı çizimler etrafında kurgulanıyor.

Musée d'OrsaySargent. The Paris Years (1874-1884)Paul Troubetzkoy. The Sculptor Prince

Musée d’Orsay, İtalya’da doğan ve Amerika Birleşik Devletleri’nde de parlak bir kariyere sahip, son derece yetenekli bir portre sanatçısı olan Paul Troubetzkoy’un yaşamını odağına alan bir sergi sunuyor. Müze ayrıca, kendi kuşağının en ünlü Amerikalı sanatçısı ve 19. ile 20. yüzyılın en büyük ressamlarından biri olarak kabul edilen James McNeill Whistler’a da yer veriyor.

Fondation Louis VuittonA retrospective of Gerhard Richter

Fondation Louis Vuitton çağdaş sanatın en etkili isimlerinden biri olan Gerhard Richter’in eserlerine adanmış kapsamlı bir retrospektif sergiye ev sahipliği yapıyor.

BONUS!

Centre Pompidou

Because Beaubourg, 24-25 Ekim

Renovasyona girecek Centre Pompidou’nun 5 yıllığına kapanmadan önceki son büyük etkinliğinde, 2 gün 2 gece sürecek özel gösterimler, deneyimler ve 8 kata yayılan buluşmalar sizleri bekliyor.