Şehrin Fotoğrafla Yeniden Deneyimlendiği Bir Festival

212 Photography Istanbul, 28 Eylül-13 Ekim tarihleri arasında ziyaretçileri fotoğraf sanatının ve yaratıcı disiplinlerin zengin dünyasıyla buluşturuyor. Festivalin sergi ağı bu yıl çok geniş, İstanbul’un her iki yakasında 30 farklı noktada yer alıyor. Rotada MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi, Galata Rum Okulu, Yapı Kredi bomontiada, Akaretler, St. Benoît Kilisesi, 212 Studio, St. Antuan Kilisesi, Institut Français de Turquie, Taksim Sanat, Yeldeğirmeni Sanat, Moda İskelesi ve WERKSTATT Akademi var. Ayrıca Büyükdere 35, Anna Laudel, Bilsart, Evin Sanat Galerisi, Gallery Duende, Saye Kolektif, 8artı1 Galeri, OG Gallery ve Martch Art Project paralel sergi mekânları arasında. Soho House, Akbank Sanat, Salt Galata ve Mutfak Sanatları Akademisi’nde ise söyleşi ve atölyeler gerçekleşiyor.

Festivalin yedinci yılındaki kapsamlı programı, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteği ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı’nın katkılarıyla genişletildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Kültür AŞ işbirliğiyle gerçekleştirilecek festivalin bu yılki destekçileri arasında Jotun, Xiaomi, BMW, Paribu ve Türk Havayolları’nın yanı sıra Hollanda Başkonsolosluğu, Institut Français de Turquie ve Macar Kültür Merkezi de var.

Ekoloji ve sanat buluşması

Festivalin programında bu yıl mimari, gastronomi, moda, ekoloji gibi çeşitli disiplinlerden sanatçılar dikkat çekiyor.

Aktivist ve fotoğrafçı Sebastião Salgado’nun ekolojik ve çevre temalarına dayalı Genesis (Yaratılış) sergisi, dünyanın doğal güzelliklerini ve iklim değişikliğinin etkilerini gözler önüne seriyor. Dünyanın az gelişmiş bölgelerindeki zorlu yaşam koşullarını, yoksulluğu, açlığı ve göçleri etkileyici siyah-beyaz fotoğraflarıyla belgeleyen Salgado’nun 2004-2011 yılları arasındaki 245 fotoğrafını içeren bu dev proje, iklim krizinin etkileriyle yok olan coğrafyalar ve hayvan türlerine odaklanıyor. Salgado’nun Genesis’i, Kuzey ve Güney yarımkürelerdeki, Amazon Ormanları’ndan Galápagos Adaları’na kadar geniş bir coğrafyada, modern toplumun yıkıcı etkilerine rağmen değişmeyen doğa ve insan manzaralarını belgeliyor.

Salgado’nunki gibi ekolojiye dair benzer bir kaygıyla küresel su krizini merkezine alan Macar fotoğraf sanatçılarının yer aldığı Dalgaları Aşmak sergisi, Taksim Sanat’ta ziyaretçilerle buluşuyor. András Zoltai, László Végh, Márton Kállai, Róbert László Bácsi, Zoltán Molnár ve Zsolt Balázs’ın eserlerini bir araya getiren, Katalin Kopin’in küratörlüğündeki sergi, su kıtlığının etkilerini inceleyen fotoğraflarla, izleyicilere çarpıcı ve duygusal bir deneyim sunuyor. Sergide, Macar fotoğraf geleneğini temsil eden eserler kuraklık ve çevresel dönüşüm temalarını ele alırken doğanın dönüşümüyle baş başa kalan insanın hikâyesine de odaklanıyor.

Modadan müziğe, gastronomiden doğaya

Moda fotoğrafçılığının önemli isimlerinden Viviane Sassen’in In & Out Of Fashion (Moda ve Moda Dışı) sergisi moda dünyasının estetik sınırlarını zorlayan ve sanat ile modayı bir araya getiren etkileyici bir retrospektif olarak Galata Rum Okulu’nda izleyicilerle buluşuyor. Hollandalı sanatçı Sassen’in kariyerindeki önemli dönüm noktalarına ışık tutan sergi, moda fotoğrafçılığının klasik kalıplarını aşan ve alışılmışın dışında bir estetik anlayışını benimseyen çalışmalarını içeriyor. Sergide yer alan fotoğraflar, modanın sadece kıyafetlerden ibaret olmadığını, aynı zamanda bir sanat formu olarak nasıl ifade edilebileceğini de gösteriyor. Galata Rum Okulu’nda ayrıca Ebru Yıldız’ın küratörlüğünde düzenlenen ve müzik dünyasının ünlü isimlerinin sahne arkası fotoğraflarından oluşan Spot Işıklarının Ardında: Müzik Dünyasının Hikayesi sergisi yer alıyor.

Anastasia Fainberg ve Ellen Mary Cronin’in gastronomi fotoğrafçılığı teknikleriyle ürettikleri Yaşayan Natürmort temalı çalışma, organik malzemeleri ve atık gıdaları heykelimsi formlara dönüştürüyor. Yaşayan Natürmort, doğanın ve sanatın kesişim noktasında durarak, doğanın yaşam döngüsüne ve doğa ile insan arasındaki ilişkiye dair derin bir anlayış sunuyor. Proje, doğanın yaşayan, değişken ve büyüleyici yüzünü estetik bir dil aracılığıyla keşfetmek isteyenler için önemli bir sergi olarak öne çıkıyor.

Mimari fotoğrafçılık

Mimari fotoğrafçılık alanında Jotun’un desteklediği programda, James Kerwin, Thomas Mayer ve Stefano Perego’nun eserleri yer alıyor. Kerwin’in Middle East, Turkey, Rest Of the World (Ortadoğu, Türkiye, Dünyanın Geri Kalanı) adlı seçkisi, terk edilmiş mekânların derinlemesine bir keşfi. Bu proje, farklı coğrafyalarda bulunan terk edilmiş yerlerin içsel dünyasına ışık tutarak, geçmişin sessiz hikâyelerini gün yüzüne çıkarıyor. Mimari fotoğrafçılığın derinliklerine inen diğer iki önemli sanatçı olarak Mayer ve Perego, mimari manzarayı ve mekânları ele alış biçimleriyle dikkat çekiyor. Her biri, kendi bakış açılarıyla hem estetik hem de kültürel perspektifler sunuyor.

Ahmet Rüstem Ekici ve Hakan Sorar’ın “Döngüde Olan” adlı çalışmaları ise mimari mekânı tarihsel bellekle birlikte ele alıyor. St. Benoit Kilisesi’nde ziyaretçilerle bulaşacak olan “Döngüde Olan”, 212 Photography Istanbul’a özel olarak hazırlanmış bir mekân yerleştirmesi. Bu proje, St. Benoit Kilisesi’nin tanıklık ettiği tarihi, imgeler aracılığıyla bugüne taşıyor.

Teknoloji ve YZ’nin buluşma noktası

Yeni medya ve video sanatında, Phillip Toledano’nun Xiaomi’nin desteğiyle yapay zekâyı kullanarak ürettiği Another America (Başka bir Amerika) adlıdistopik fotoğraf serisi Yapı Kredi bomontiada Galeri’de sergileniyor. (Carla van de Puttelaar’ın portre serileri de Yapı Kredi bomontia’da.)

Festivalde geleneksel metotlarla teknolojiyi iç içe geçiren fantastik yaratımlar da oldukça dikkat çekici. Wang Chen’in Synaptic Forest (Sinaptik Orman) adlı video serisinin yanı sıra Yang Yongliang’ın ünlü ressam Chen Rong’un ikonik ejderhalarından ilham alan Five Dragons (Beş Ejderha) adlı video yerleştirmesi var.

Genco Gülan’ın yüzen heykeli “Huzursuz Poseidon” da festival kapsamında Moda İskelesi’nde izleyiciyle buluşuyor. Gülan’ın çalışması, denizin yüzeyinde hareket eden dinamik yapısıyla mitolojiyi modern bir perspektifle buluşturuyor. Moda İskelesi alternatif bir mekân olarak Gül Ilgaz’ın Ten&Taş adlı fotoğraf serisine de ev sahipliği yapıyor.

Fotoğrafın ötesi

212 Photography Istanbul’da daha önceki yıllardaki gibi yine sergi programına ek olarak atölye, söyleşi, film gösterimleri, konserler, dans gösterileri de var. Atölyeler arasında 16mm analog film, Cyanotype, foto fanzin yapımı ve şehir odaklı ses ve harita yapımı, vb. bulunuyor. Söyleşilerde mimari, ekoloji, YZ ve yemek kültürü gibi konular ele alınıyor. Konserler ise Zorlu PSM, Blind ve Akbank Caz Festivali işbirliğiyle gerçekleşiyor.

212 Photography Istanbul, fotoğraf ve görsel sanatların farklı disiplinlerle buluşturulduğu bu etkinlikte, şehirdeki kültürel ve sanatsal zenginliği gözler önüne sermeyi amaçlıyor. Dune Varela, Véronique Vial, Pia Männikkö gibi sanatçıların sergileri ve diğer etkinliklerle ilgili detaylı bilgiye festivalin internet sitesinden ulaşabilirsiniz.